Böyle okul vardı da biz mi okumadık

Lise okuyacaksan gidip Amerika’da okuyacaksın, ama gel gör ki bizim lise hayatı, bir kasabanın endüstri meslek lisesinde plançetelerde elektrik tesisatı döşerken geçti. Ne bir atraksiyon ne bir hayalet, ne kızlı erkekli arkadaş ortamları, ne de bol alkollü partiler.

Her zaman demişimdir lise okuyacaksan gidip Amerika’da okuyacaksın, ama gel gör ki bizim lise hayatı, bir kasabanın endüstri meslek lisesinde plançetelerde elektrik tesisatı döşerken geçti.

Ne bir atraksiyon ne bir hayalet, ne kızlı erkekli arkadaş ortamları, ne de bol alkollü partiler. Sigarayı bile tuvaletlerde gizli gizli içer, yakalandığımızda da anamızdan emdiğimiz süt burnumuzdan gelirdi. Böyle şeyler yoktu bizde. Ama elin oğlunda öyle mi… Değil tabii ki, hatta bu hafta vizyona giren Jon Wright’ın yönettiği İşkence Okulu/Tormented bunun bir göstergesi. Okulda ortam süper, her çeşit genç var; popülerleri, ezikleri, metalcileri, bunlar yetmezmiş gibi bir de hayaletleri var. Zaten meselenin tamamı hayalet yüzünden çıkıyor. Calvin Dean’in oynadığı Darren Mullet, tam bir cemiyet düşmanı. Bir kızcağıza âşık olmuş, ardından da hem ezikliği hem de gürbüzlüğü yüzünden intihar etmiş. Arkadaşları bununla alay edince geri geliyor ve artık kim ne yapmışsa veriyor cezalarını, ama tabii bunları da korkunç bir şekilde yapacağım diye komik durumlara düşüyor. Zaten hayaletten çok karaktersiz bir zombiye benzediği yetmiyormuş gibi havuz gözlüğü takıp suya girmesi de beni benden aldı.

Yaz aylarının en sıkıcı tarafı da budur işte, artık kimsenin izlemeye bile değer bulmadığı filmler bitpazarına nur yağmışcasına görücüye çıkar ve birkaç kişilik küçük salonlarda kendilerine izleyici beklerler. Sinemaseverler gelir de, bu filme korku sineması meraklılarının geleceğini pek sanmıyorum. Ama komedi filmi izlememek isteyenler için eğlenceli olabilir. Yani Calvin Dean dışında Alex Pettyfer, April Pearson ve Dimitri Leonidas potansiyel kurban rollerini canlandırdığı İşkence Okulu bir yaz eğlencesinden çok, bir yaz işkencesi gibi duruyor.

Ama sevmediği halde meslek lisesinin yollarını aşındırmış biri için okul eğlenceli bir yermiş gibi duruyor. En azından ne olduğu belli olmayan bir hayalet var ve ortalığa neşe saçıyor. Bir de bizim hocalarımız gibi hocaları yok onların. Meslek liselerindeki otoriter öğretmenler burada biraz saf olduklarından çocukların maskarası olmuş.

 ✪

Önceki

“Blind Cat Black / Bakışsız Bir Kedi Kara” Filmi Çanakkale Gösterimi

Sonraki

Tarihin derinliklerindeki iskorpit: Ece Ayhan