Werckmeister Harmonies

Béla Tarr: Ontolojik dertlerimiz var

Béla Tarr, Werckmeister Harmonies hakkında konuşuyor.

Sadece şehirde bir aşağı bir yukarı dolanıp duran ve bu sırada bir balina gören adam hakkında bir film yapmak istedim. Bildiğiniz gibi, çalışırken teorik konulardan konuşmayız. Tek gördüğümüz pratik sorunlardır. Yazar için de aynısı geçerlidir. Genellikle hayat hakkında konuşuruz. Yaşamın sokaklarda nasıl aktığından. Asla teorilerden bahsetmeyiz. Kaostan ya da varoluşsal mevzulardan bahis açmayız. odaya giren biri hakkında konuşuruz sadece, bir şey ister, onun hakkında konuşuruz veya orada yanında oturmuş ve aynı şeyleri istemeyen diğer elemandan konuşuruz. Bu kadar.

***

Nasıl olur biliyorsunuz, başladığımızda hala varolduğuna inandığım çok büyük sosyal sorumluluk hissi vardı. O zaman şöyle düşündüm: “Tamam sosyal sorunlarımız var bu politik sistemde, belki de bunlarla uğraşmalıyız.” Sonrasında ikinci bir film yaptık ve üçüncüsünü yaptığımızda sadece sosyal sorunlar olmadığını daha iyi anlamıştık. Ontolojik dertlerimiz vardı ve şu anda tüm bu bok yığının kozmostan geldiğini düşünüyorum. İşte sebep. Adım adım, film film nasıl açıyoruz. metafiziksel mevzulardan konuşmak oldukça zor. Hayır. Konu yaşamı dinlemek sadece. Etrafımızda neler olup bittiğini düşünüyoruz. İnsanın kalitesini düşünüyorum ve bok dediğimde ona yaklaştığımı zannediyorum. Her şey bizden büyük, insan sadece evrenin bir parçası.

***

İnsanın sorumluluğu çok fazla, devasa. Belki de en önemli faktör. Bildiğiniz gibi Tanrı’ya inanmıyorum. Sorunum bu. Tanrı’yı düşündüğümde, her şeyden sorumludur deniyor, tamam, ama emin değilim işte. Herhangi bir ayini dinlerseniz, iki it her an kapışacakmış gibi geliyor. Ben ise her zaman şu an neler oluyor onu düşünmeye çalışıyorum.

***

Sürekliliği seviyorum, çünkü kendine has bir gerginliğiniz olur. Herkes kısa çekimlerden çok daha fazla odaklanmıştır. Birşeyleri inşa etmeyi seviyorum, sahneleri doğurmayı, birini nasıl döndürürüz mesela, tüm o çekimlere yerleştirilmiş hareketleri düşünün. Bir oyun gibi, yaşam hakkında nasıl birşeyler anlatabiliriz, nasıl bahsedebiliriz. Film yapmak aslında tam olarak psikolojik bir süreçtir.

Hikaye ikinci plandadır. Asıl mevzu insanlara nasıl dokunacağınızdır. Gerçek hayata ne kadar yakınlaşabileceksiniz? Hayat hakkında nasıl bir şeyler anlayabileceksiniz, çünkü bir sürü şey olmakta şu anda, bilmediklerimiz var, şu anda masanın altında neler oluyor mesela, çok ilginç, önemli ve ciddi şeyler oluyor.

20. yy başlarında gezdirilen balina leşi
20. yy başlarında gezdirilen balina leşi

***

Kanımca, umut doluyuz. Bir film yapmanız, gelecek elli yılda da var olacağınıza inandığınız anlamına geliyor, birilerinin sizi sonradan izleyeceğinizi düşünüyorsunuz, bundan büyük iyimserlik yok sanırım. ✪