Arbouretum: Zihin uyanık, beden uykuda, kulak seste

Thrill Jockey Records’dan album haberi aldık. Arbouretum’un ilk albümünden bu yana yarattıkları ses ve vokal kendine özgü biçemiyle öne çıktı. Sözler, zamanın sözlüşleştirilme trendinin aksine, sözcükleşsizletirilme çabamızın aksine, önemli bir yerdeydi. Heumann’ın sözcükleri kafanızda hikayeler yaratıyor. Song of the Rose by Arbouretum Song of the Rose / Gülün şarkısı, 24 Mart tarihinde arz-I endam eyledi. İlk şarkı Call upon the fire hipnotik ezgiyle başlıyor ve diğer şarkıların sözlerinde de simgesel bir karanlık hissiyat mevzu bahis. Albümün isim şarkısı lo-fi sound hallerde geziyor. Sonlara doğru Arbouretum asıl olayları fuzzy tonlara giriyor. Bir zikr gibi, git gel git gel git gel git gel

Thrill Jockey Records’dan album haberi aldık. Arbouretum’un ilk albümünden bu yana yarattıkları ses ve vokal kendine özgü biçemiyle öne çıktı. Sözler, zamanın sözlüşleştirilme trendinin aksine, sözcükleşsizletirilme çabamızın aksine, önemli bir yerdeydi. Heumann’ın sözcükleri kafanızda hikayeler yaratıyor.

Song of the Rose / Gülün şarkısı, 24 Mart tarihinde arz-I endam eyledi. İlk şarkı Call upon the fire hipnotik ezgiyle başlıyor ve diğer şarkıların sözlerinde de simgesel bir karanlık hissiyat mevzu bahis.

Albümün isim şarkısı lo-fi sound hallerde geziyor. Sonlara doğru Arbouretum asıl olayları fuzzy tonlara giriyor. Bir zikr gibi, git gel git gel git gel git gel devam ediyorsunuz, akıyor akıyor akıyorsunuz. Geçişlerde, The Absolution Song’da söylendiği gibi, “deneysel bir ninni” dinliyoruz, her ninni gibi, soyut sesin somut sonuçlarındayız. ✪

Arbouretum @ThrillJockey – 2017 Must-listen

Önceki

Kadın bedenine Aidan Salakhova yorumu

Sonraki

Béla Tarr: Ontolojik dertlerimiz var