Kısa çöp

Akıl yuvarlanması. Merdiven altı sevişme gücü. Altı noktalı körlerden sayılmaz güzelliği. Ateistanbul’a hoşgeldiniz! Çok miktarda Feministanbul, Az miktarda Komünistanbul arasında boğanın boynuzları üzerindesiniz.

İçtiğim Meleklerin sabahında Tanrı’yı yatağıma kusuyorum.

Deniz minaresi koleksiyoncusuyla tanıştın mı? Fransızca konuşuyor İsa, bedeniyle münferit bir münasebette bulunurken palyaço. Son sürat gözlerin bu kez. Zamanın belirsiz akışında ayak diretmesi. Hangi rüyada ışıklar kırmızı hangi gerçekte birlikten kuvvet nesnesi. Hepimiz bir’imizi alkışlarken bir’imiz hepimizi düzüyor.

Akıl yuvarlanması. Merdiven altı sevişme gücü. Altı noktalı körlerden sayılmaz güzelliği. Ateistanbul’a hoşgeldiniz! Çok miktarda Feministanbul, Az miktarda Komünistanbul arasında boğanın boynuzları üzerindesiniz. Kamussal devrilme – evrilme değil. Başa dönelim mi? Yumurtanın çıkmazı aldığı delikte beyinler omletleşiyor.

Sana ilk gönderilen kaos, vinç kaldırıyor: ciğerdeki laneti. Kümesteki balık: Dram. Ormanın öküz kralı, soylu yasacılarla bizden olmayanın aşağılık histerisinde. Behçet Aysan yazdı: “Sevmeyi unutanlar için”. Artık Ay geceye küsende; Duvarlar dile gelende. Har vuranda harman savuranda.

Gez göz arpacığı eşitleyen Haydar tetiğe bastıktan sonra bekle dedikleri otel odasına gönderilen eskort Ahu’nun tecavüzüne uğradı. İşini iki dakikada bitirip duşa giren kızın komodinde bıraktığı i-phone’un çalmasıyla yerinden zıplayan Haydar, korkulu saniyelerini atlatır atlatmaz susmayan telefonu duştaki Ahu’ya götürdü.

Açık kapıdan geçip açık duş kabininin önünde az önce üzerine boşalan adamın çıplak vücuduna bakmamak için başını yana kaydırmasına ruh donukluğu sergileyen Ahu, telefonu alıp çaprazındaki aynaya fırlattı. Haydar, dağılan parçalardan biriyle bileklerini kesen kızı, üzerini ceketiyle örterek odadan dışarı taşıdı. Kırmızı başlıkla sokağa çıkma yasağını kırmızı bileklerle delen gece şiire yatırıldı.

Sen sözlerimi hak ediyorsun; Sen fikirlerimi. Sen bedenimi hak ediyorsun; Sen bedenimle yetinmiyorsun. Sen şefkatimi hak ediyorsun; Sen onu suistimal ediyorsun. Sen karşılıksız sevgim; Sen elimden sonra kolumu da alan. Sen düşlerimi hak ediyorsun; Seni yitirmeyeceğim hayatımdan. Ne zaman hayaller yıkılır, ben… yıkılır; hayaller… ölüm! ✪