Filler çapraz gider

Altay Öktem’in ilk romanı “Filler Çapraz Gider”, yıllar sonra yeniden Yitik Ülke yayınlarından yayımlandı. Altay Öktem’in 90’lı yıllarda, daha edebiyat egzersizleri yaptığı bir dönemde yazıp yıllarca çekmecesinde sakladığı, 2001’de Stüdyoimge Yayınları tarafından yayınlanıp kısa sürede iki baskı yaptıktan sonra, bilinmeyen bir nedenle yeni baskılarının yapılmasını istemediği Filler Çapraz Gider, uzun yıllar belli bir okur kitlesinin, özellikle çizgi dışında durmayı seçenlerin başucu kitabı olmuştu. Bütün erkeklerin Kerim, bütün kadınların Leman olduğu sıradan, bir o kadar da tuhaf bir dünyayı, bütün ayrıntılarıyla ama çok yalın bir dille anlatmış bize Altay Öktem. Bu roman, bir çeşit yalnızlaşma ve yabancılaşma manifestosu olarak da okunabilir.

Altay Öktem’in ilk romanı “Filler Çapraz Gider”, yıllar sonra yeniden Yitik Ülke yayınlarından yayımlandı.

Altay Öktem’in 90’lı yıllarda, daha edebiyat egzersizleri yaptığı bir dönemde yazıp yıllarca çekmecesinde sakladığı, 2001’de Stüdyoimge Yayınları tarafından yayınlanıp kısa sürede iki baskı yaptıktan sonra, bilinmeyen bir nedenle yeni baskılarının yapılmasını istemediği Filler Çapraz Gider, uzun yıllar belli bir okur kitlesinin, özellikle çizgi dışında durmayı seçenlerin başucu kitabı olmuştu. Bütün erkeklerin Kerim, bütün kadınların Leman olduğu sıradan, bir o kadar da tuhaf bir dünyayı, bütün ayrıntılarıyla ama çok yalın bir dille anlatmış bize Altay Öktem. Bu roman, bir çeşit yalnızlaşma ve yabancılaşma manifestosu olarak da okunabilir. Romanda metinlerarası ilişkilerin kullanılması, yer yer öykü, tiyatro ve fotoğraf tekniklerinden yararlanılması, gerçeklikle sarmaş dolaş olan kimi fantastik öğeler, bizi, 90’lı yıllarda kaleme alınan bu romanın farklı katmanlarını da keşfetmeye zorluyor.

Bu boğucu ve kasvetli dünyada ya hepimiz aynı kişiyiz, ya da hepimiz çok farklıyız ama bunun bir anlamı yok! İkisi de aynı kapıya çıkıyor çünkü kurallar aynı: Filler hep Çapraz Gidiyor.

[divider]ince kerim’in mektubu[/divider]

Sevgili Kerim,

Yıllardır yazmadım sana. Ama seni unuttuğum anlamına gelmez bu. Kimsem yok Kerim. Beni anlayan kimse yok. Beraber olduğumuz günler çoktan bitti. Bitti de, yeni bşii başlamadı sonra. Orda kaldım. Oracıkta. Kerim, ben deli değilim. Aslında pek akıllı oldugum da söylenemez ya… Ama deli olmadığımı biliyorum. İnsanlar hep nefret ettiler benden. Aşağıladılar. Oysa kimseye zararım yoktu. Bırak insanlara zarar vermeyi, karıncayı bile incitmemiştim. Hep yanlış anladılar beni. Ya da hiç anlamadılar.(…)
Herkesin bir fili vardır dünyada. Herkesin birbirinden farklı, çeşit çşit, renk renk filleri vardır ve filler hep çapraz gider. Kuarl bu. Benim filim çapraz gitmiyor. Hepsi bu. (…) ✪

Önceki

[görmeyeri] Yangın merdivenlerinde bir hayat

Sonraki

Uzun Mesafe Koşucusunun Yalnızlığı